İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


BARTIN, GİRİT, KUZEY EGE VE ANTALYA KÖRFEZİ DEPREMLERİ OLASI BİR İZMİR DEPREMİNİ İŞARET EDİYOR OLABİLİR Mİ?

BARTIN, GİRİT, KUZEY EGE VE ANTALYA KÖRFEZİ DEPREMLERİ OLASI BİR İZMİR DEPREMİNİ İŞARET EDİYOR OLABİLİR Mİ?


4 Eylül 2014 Cuma günü birbirine çok yakın zaman aralığında Bartın` da Girit’ in güneyinde, Ege Denizi’ nde ve Antalya Körfezi’ nde magnitüdü 4 ten büyük 4 ayrı deprem meydana geldi. İlk bakışta birbirleri hiç ile alakası yokmuş gibi görünen depremlerin lokasyon diziliminin çizdiği geometrik şekil, bu depremler birlikte değerlendirildiğinde bana ilgininç ve anlamlı gibi geldi.

Depremlerin çizdiği mektup zarfı şeklindeki paralelkenarın sağ ya da doğu taraftaki iki deprem yani Bartın ve Antalya Açıkları depremleri kırılması zor olan çok özel noktalarda meydana geldi. Bu özel noktalar öyle çok fazla baskı altında kalıp zorlanmadan kırılabilecek lokasyonlar değil. Bu fayları kıracak olan baskı doğudan geliyor. Bir süredir devam etmekte olan İran-Irak depremleri ise bu baskının somut göstergeleri. Geçen hafta meydana gelen 4,8 magnitüdlü Isparta-Burdur depremi Isparta açısının gerilim altında kaldığının işaretini veriyormuş demek ki. Normalde Bartın ve Isparta-Burdur lokasyonları nadiren deprem üretirler.

Batıda denizde meydana gelen depremler ise tam tersine en kolay kırılabilen ve en çok deprem üreten lokasyonlar olan Kuzey Ege`deki Saroz Fayı üzerinde ve Girit Adası güneyindeki Helenik dalma-batma zonunda meydana geldil.

Yukarıdaki bilgiler ışığında bir sonraki olası büyük bir depremin olası odak merkezi lokasyonunu mektup zarfının köşegenlerinin kesişim noktası olan İzmir civarında olabileceğini düşünülebilir.

Şimdi bu bakış açısına şöyle bir itiraz gelebilecektir. Peki ama fayların kırılması üzerinde yüzyıllardır stres birikmesi sonucunda oluşmuyor mu? Fayın üzerinde yeterli miktarda stres yoksa fay hattı nasıl kırılacak?

Bu çok haklı bir düşünce, bu yüzden de eğer bu dört özel deprem 100 yıl önce yine aynı lokasyonlarda meydana gelmiş olsaydı, o zaman bu depremlerin dizilimine bakılarak böyle bir çıkarsama yapılamazdı. Fakat şu anda İzmir’ in yakın civarındaki fayların kırılma eşiğinde stres biriktirmiş olduğu biliniyor. İzmir` in en önemli özelliği ise, son derece gevrek ve kırılgan bir yerkabuğu yapısına ve dokusuna sahip olması. Tektonik hareketlere, özellikle de Afrika Levhasının kuzey yönlü sıkıştırmasına ilk önce İzmir` in yanıt veriyor olması. Bunu 2005 yılındaki İzmir depremlerinde görmüştük.

Bence bu depremlerin sıralaması öyle rastgele oluşmadı. Anadolu mini plakasına etki eden Afrika ve Arap plakası kuvvetleri ile bu yerkabuğunu derinlemesine kesen fayların oluşumları ve konumları da öyle rastgele dağılmayıp, bir düzen sonucunda oluşmuş. O yüzden de böyle bir çıkarsama yapabiliyorum. O mektup zarfı şeklindeki paralelkenarın köşegenlerinin kesişim noktasının İzmir faylarına denk gelmesi de tesadüf eseri değil, hepside çok karmaşık ilişkiler ve süreçler sonucu meydana gelmiş oluşumlardır diye düşünüyorum. Öyle olması gerektiği için öyle oluyor zaten yani her şey matematik, fizik, kimya, mekanik kuralları çerçevesinde işliyor. Bizler de doğanın bu işleyişinin bir parçasının ucundan bucağından yakalayabilip buradan bazı ipuçları yakalabiliyorsak belki bazı depremleri önceden kestirebiliriz diye düşünüyorum.Bakalım önümüzdeki günlerde İzmir` de 6 dan büyük bir deprem olacak mı? Sonucu bekleyip hep birlikte göreceğiz.


  • BIST 100

    9087,68%0,08
  • DOLAR

    32,37% 0,19
  • EURO

    35,00% -0,03
  • GRAM ALTIN

    2325,25% 0,26
  • Ç. ALTIN

    3946,20% 2,77
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli
  • Pazar 23.7 ° / 12.3 ° Güneşli

Balıkesir

29.03.2024

  • İMSAK 05:26
  • GÜNEŞ 06:50
  • ÖĞLE 13:18
  • İKİNDİ 16:50
  • AKŞAM 19:36
  • YATSI 20:55