Bir kentin modernliği öncelikle o kentin yeşil alanları, temizlikle beraber tertip ve düzeninin yanı sıra, spor çeşitliliği ile ilgili sosyal donatılar ve en önemlisi ise o kentin iç trafik görüntüleri ile yakından ilgisi olduğunu düşünüyorum. Hele hele Bandırma gibi il olmayı hedefleyen bir kent için bu işlerin daha sıkı tutulması gerektiğini söylemek isterim.
Öncelikle Bandırma trafiği konusunda benim gibi birçok yerel yazan arkadaşımla beraber bu konuya zaman zaman değinerek yaptığımız hatırlatmalarla acaba bir faydamız olur mu noktasında yazmaya devam ediyoruz, edeceğiz de.
Aslında Bandırma kent içi trafiği üzerinde düşünürken bu konunun asıl sahibinin belediye mi yoksa trafik komisyonu mu olduğunu da iyi bilmiyorum açıkçası ama bu trafik akışı ile ortaya çıkan görüntünün sıradan bir kasaba görüntüsü olduğunu da söylemem gerekiyor.
Özellikle Ordu caddesinden gelişle beraber çarşı içinden ışıklardan sağa yukarı doğru belediye önünden avm’ye kadar olan yoğun trafik akışının mutlaka ele alınarak bir şekilde çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum.
Hangi açıdan bakarsak bakalım bugün kentin merkezi olarak düşündüğümüz ışıklı kavşağın bulunduğu dar alan en fazla yaya ve araç trafiğinin karşı karşıya olduğu bir alan olarak görünüyor. Hele hele her gün biraz daha artan araç sayısını göz önüne aldığımızda kırmızı ışıklardaki duruşların arttığını ve uzun kuyrukların artık akşam saatlerinde değil de gün boyu oluşmaya başladığını söyleyebiliriz..
Bence yapılması gereken en önemli ayrıntının yeşil ışıklarla beraber kalkan araçların durmadan yoluna devam etmesinin sağlanmasıdır. Bunun içinde Atatürk Anıtından Hacı Yusuf Camiine kadar olan yol üzerinde bulanan yaya geçitleri dışında kalan caddenin her iki tarafının çevreye iyi bir görüntü verecek şekilde bir bariyer sistemi ile yaya geçişlerine kapatılmasının uygun olacağını düşünüyorum.. Özellikle eski belediye önündeki iki yaya geçidinden birisinin ya kapatılması ya da bu iki yaya yoluna konulacak ve sadece yaya trafiğini yönlendirecek ışıklı bir sistemle ki bu sistem de kavşaktan gelen araçların yola devam etmelerini sağlayacak şekilde uyumlu olması koşuluyla bu kalabalık bölgenin yaya ve araç trafiği yönünden rahatlatılabileceğini düşünüyorum. Ve bu gün olduğu gibi yaya geçitlerden serbest geçişlere devam ettiğimiz sürece yani yaya olarak hiç araca bakmadan kendilerini yola atanlardan, atacaklardan söz ediyorum, dilerim bir sıkıntı ile karşılaşılmayız.
Kent içi trafik derken bence konunun en can alıcı kısmının ana arter diyebileceğim Ordu Caddesinden başlayıp kentin içinden yukarı taa AVM’ye kadar olan yolun tek yönlü olarak kullanılabilmesi hususudur. Aslında paralel caddelerin çok olduğu Bandırma kent içi trafiğinde bu işin kolaylıkla yapılabileceğini, üzerinde durulursa, tartışılırsa zorlukları da olsa ben bu işin olabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman iş, adres gereği yolların uzaması da olacaktır ama hem sürüş hem de emniyet açısından mecburi tek yolun çok daha faydalı olabileceğini düşünüyorum. Daha da önemlisi, duruş ve kalkışların azaltılması ile eksoz gazlarının azaltılabileceğini bunun da sağlımıza olumlu katkılar yapabileceğini düşünüyorum. 23 Ocak 2020-Erhan Göçmen
