Hani halk arasında bir tabir vardır anlatılmaz yaşanır diye, İşte öyle bir yerdir benim Bandırmam. Her türlü ulaşıma elverişli coğrafyası, maviyi yeşile çalan denizi, kâh poyrazdan kâh lodostan esen hırçın rüzgârlarıyla yaşadığım şehirdir. Nefes aldığım, hayat bulduğum,kimi zaman üzülüp kimi zaman ise mutluluk duyduğum, dostlarımla beraber olmaktan keyif aldığım benim şehrim, benim memleketimdir.
Biz Bandırmalılar Özgürlüğümüze çok düşkün insanlarızdır. Eğlenmeyi ve muhabbet etmeyi çok severiz. Laf aramızda birazda gamsızız. Tüm ülkeye, hatta Dünya’ya nam salmış 10,5 sevdamız ile kalplerin Bordo Beyaz attığı bir şehrin evlatlarıyız.
Bende bu şehrin bir evladı olarak söz konusu Bandırma olunca her şey çok ama çok güzel olsun istiyorum. Bunu sadece ben değil eminim ki bu şehirde yaşayan tüm Bandırmalılar da istiyordur.Ama maalesef son yıllarda Bandırmamızda yaşam alanlarımızda bu güzellikleri çok zor görür olduk. Bandırmamız yaşanabilir şehir olma özelliğini hızlı bir şekilde kaybediyor. Maalesef bunda hepimizin suçu var. Mülki amirinden, belediye başkanına, milletvekilinden, bürokratına, Ticaret odasından, Borsasına kadar hemen hemen herkes el birliği ile bu şehri daha da yaşanmaz hale nasıl getiririz diye adeta birbirleriyle yarışıyor.Elbette ki ben bu düşünceye durup dururken varmadım.Son yıllarda Bandırmada gözle görülür çarpık bir inşaatlaşma söz konusu, Bandırmamızadeta betondan bir şehir haline geldi. Şehrin her bir köşesi inşaat sahasına dönmüş durumda, Her inşaatın önünde yapılacak apartmanın alt yapısına su, elektrik ve doğalgaz getirmek için kazılar yapılıyor. Bir inşaatın açtığı yer daha kapanmadan hemen ilerisinde yeni başlayan bir inşaatın kazısı yapıldığından sokaklar da yürümek adeta imkânsız, köstebek yuvasından farkı olmayan yollarda çukura düşmeden araçların ilerlemesi mümkün değil, Şehir içerisinde plansız projesiz yükselen binaların arasında kalan dar sokaklarda insanlar sıkışmışçasına özgürce hareket edemiyor. Kaldırımlara parkı engellemek ve kaldırımları güzel göstermek için koyulan mantarlara takılmadan yürümek için bir cambaz ustalığı gerekiyor.Kırılıp, dökülmüş, parçalanmış mantarların kötü görüntüsü işin cabası. Şehir içi ulaşım her geçen gün artan araç trafiği karşısında Arapsaçına dönmüş vaziyette. Sözüm ona yaya kaldırımı olarak ayrılan alanlarda yayadan başka ne ararsan mevcut. Kaldırıma park etmiş araçlar bir yana, yine kaldırımlara esnafın açmış olduğu Pazar tezgâhları modern bir şehre hiç yakışmıyor.Başıboş dolaşan sokak köpekleri, Düzensiz park ve bahçeler, pislikten geçilmeyen cadde ve sokakları Bandırmalılar olarak hak etmiyoruz. Tıpkı tüm bu olumsuzluklara göz yuman ve çözüm üretmeyen idarecileri hak etmediğimiz gibi.
Önümüzde 2023 yılında yapılması planlanan seçimler var. Bandırma olarak İl olma konusunda her siyasi iktidar döneminde kandırıldık. Ama şimdi silkinip ayağa kalmak zorundayız. Vakit omuz omuza vererek Bandırma için çalışma vaktidir. Bu şehirde yaşayan herkesin taşın altına eline koyması gerekiyor. Mazeret üretmeden çalışarak hakkımız olan il statüsünü almak için çaba sarf etmeliyiz.Bandırma hızla gelişen ve her gün daha da artan nüfusuyla büyüyen bir şehir. Bence bu işe önce Bandırmamızın nasıl bir şehir olduğunu tarif ederek başlamalıyız.
Bandırma bir liman şehri midir? Bandırmasanayi şehri midir? Bandırma Körfez şehri midir?
Bandırma Tarım şehri midir? Bandırma Üniversite şehrimidir? Önce bu başlıklardan bir tanesi üzerine yoğunlaşarak hedef belirlenmeli beraberinde seçilecek diğer hedeflerle şehrin yeniden bir planlamasının yapılması gerekmektedir. Bunun içinde Belediyemizin, Ticaret odamızın ve Üniversitemizin öncülüğünde geniş kapsamlı bir çalış tay düzenlenerek, kısa, orta ve uzun vadede Şehrimiz için Yapılması gerekenlerin tespiti yapılarak bir an önce çözüme yönelik çalışmalar başlatılmalıdır. Bir senelik periyotta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde Bandırma’nın siyasi ve ekonomik gücünü ortaya koyan; Bandırmamızın değerlerini ön plana çıkartan BANDIRMATANITIM GÜNLERİadı altında düzenlenecek etkinliklerle şehrimizin tanıtımı yapılmalıdır.İlerleyen zamanda bu süreç kardeş şehir unvanı olan şehirlerin belediyeleri ile iş birliğine gidilerek Avrupa ülkelerinde de yaygınlaştırılmalıdır.
Bandırma İl olmalıdır. İl olurken deşehrin elli hatta yüz yıl sonrası öngörülerek modern ve yeni bir şehir yeniden yaratılmalıdır.Bandırma hiçbir siyasi partinin kalesi değildir. Önümüzdeki süreçte Bandırmanın ağzı laf yapan siyasetçilerden daha çok, mazeretlere sığınmadan üretip gelişimine katkı sağlayacak, ileriye yönelik proje sahibi vizyonu geniş idarecilere ihtiyacı vardır. arnkrn1907@gmail.com 28.03.2022 /ARAN KARAN
