İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


BANDIRMA´ YI TEHDİT DEN VARLIĞI TARTIŞMALI HAYALET FAY HATTI

BANDIRMA´ YI TEHDİT DEN VARLIĞI TARTIŞMALI HAYALET FAY HATTI


 

/resimler/2015-11/29/1125105239778.jpg

Haritada BÜ Kandilli Rasathanesi´ nin 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nin ardından yayınladığı Marmara Fayları Haritası görülüyor. O günlereki bilgilerimiz bu harita ile sınırlıydı. Marmara Denizi´ nden geçen fay hatlarının yerleri bilimsel araştırmalar ile tam olarak belirlenemediği için adı geçen haritada fay hattlarının güzergahı kesikli çizgiler şeklinde gösterilmiştir.

Haritada görüldüğü gibi Kuzey Anadolu Fay Hattı İzmit Körfezi çıkışında çatal yaparak ikiye ayrılıyor. Bu faylardan kuzeyden İstanbul´ a yaklaşan kuzey kol olarak adlandırılıp, İstanbul´ luların deprem fobisi yüzünden iyice araştırılıp yeri tam olarak belirlendi.

Diğeri yani güneye Bandırma´ ya doğru yönelen fay parçası ile bu güne kadar maalesef hiç ilgilenen, araştıran çıkmadı. Adeta o fayı orada kesip durdurdular. Oysa 2000 li yıllarda yerli yabancı deniz araştırma gemileri Marmara´ da cirit atarken güneye yönelen fayın devamı olabilecek güzergahında birkaç derin sismik yansıma (sismik refleksiyon) profili alınarak fay hattının varlığı ya da yokluğunu tespit etmek pek âlâ mümkündü. Ama maalesef yapılmadı, yapılamadı, ya da yapılmak istenmedi, daha doğrusu hiç akıla bile gelmedi. Yerli deprem uzmanları bir yana bu durum Dünya çapında bir yerbilimci olan Prof Dr. Xavier Lé Pichon için affedilmez bir hata idi.

17 Ağustos 1999 Depremi´ nin ardından Bandırma´ lıların durumunu göz önüne alan olmadı ne yazık ki. Yalnızca Sismik Kalem 1999 yılından bu yana tek başına bu fayı didikleyip durdu, o kadar. Ama kamuoyunda sesini duyurmada pek başarılı olamadı. Bir ara İstanbul´ luları rahatlatmak için Kandilli Rasathanesi Müdürü Rahmetli Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara tüm televizyon kanallarında canlı yayında basın toplantısı yaparak fay hattının İstanbul´ un 65 km. güneyinden geçtiğinin müjdesini bile vermişti. Bu durumda bir anlamda Marmara Denizi´ nin boyutlarının küçük olması nedeniyle fay hattını İstanbul kıyılarından Bandırma´ ya göndermiş oluyordu. Tabi ki böyle bir şey mantıken mümkün olamazdı. O zamanlar televizyonlarda bu traji-komik durum skeçlere bile konu olmuştu.

/resimler/2015-11/29/1126142271142.jpg

- Alo, orası neresi?

- Bandırma, Leyla plak evi..

- Aldığımız son bilgilere göre İstanbul´ un fay hattı sizin bulunduğunuz yerden geçiyormuş!

- Eyvah, dükkanı başka yere taşıyalım o halde..

Günümüzde hayalet fay hattının var olup olmadığı, varsa güzergahının tam olarak nerelerden geçtiği hâlâ belirsizliğini koruyor. Ez cümle Marmara´ nın karanlık sularının altında deniz tabanında yatmakta olan "hayalet fay" araştırılıp ortaya çıkarılacağı günü sabırla bekliyor. Yalova Fayı´ nı Edincik Fayı´ na bağlayan bu fay hattının varlığı ya da yokluğu şu anda eldeki veriler ile kanıtlanamaz. Bilimsel bilgi sahibi olmak için olası fay hattının güzergahı üzerinde detaylı kara ve deniz araştırmaları yapmak gerekiyor. Bu da çok zaman alan, çok fazla emek ve masraf gerektiren bir etkinlik olur. Denizde araştırma gemisi dolaştırmak kolaydır, önünde hiç bir engel olmadığı kuzey kol üzerinde araştırma gemisi dolaştırılarak deniz tabanında yatmakta olan fay hattının kuzey kolunun milimetrik ölçekte ayrıntılı haritası çıkarılabidindi. Karada ise fay hattı güzergahı üzerinde bir çok yerde trenchler ( hendek) kazmak ise o kadar kolay bir iş değil. Yerleşim yerleri var, engebeli, tepelik dağlık araziler var. Zor ama yapılamayacak bir şey de değil. Yeter ki yapılmak istenilsin.

İzmit Körfezi çıkışında çatal yaparak ikiye ayrılan faylardan güneye doğru yönelen fay hattı yüzme bilmediği için Çınarcık açıklarında sona ermiş olamaz bence. Kuzey Anadolu Fayı ( KAF ) gibi kıtalar aşan, yer kabuğunu 60-100 km. derinliklere kadar kesebilen "büyük ölçekli transform katil faylar" bana göre Çınarcık açıklarında olduğu gibi öyle kolayından sona eremezler. Çınarcık açıklarında süreksizliğe uğrayıp sonra yeniden Kapıdağ kıstağında hayalet gibi birden ortaya çıkamazlar. Hiç kimse üzerinde iyice araştırma yapmadan güneye yönelen yaysı kolun varlığını kanıtlayamaz ama 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi sonrası deniz araştırmaları sadece İstanbul´ un deprem riski göz önüne alınarak hep kuzey kol üzerinde yoğunlaştığı için şu anda hiç kimse bu fayın denizde mevcut olmadığını da söyleyecek durumda değildir.

/resimler/2015-11/29/1126313677845.jpg

HAYALET FAYIN VARLIĞINA DAİR BAZI İPUÇLARI

Erdek´ te bulunan Kyzikos harabelerinin sanki tam orada bir atom bombası patlamış gibi paramparça olabilmesi için mantıken o fay hattının tam olarak Kyzikos harabelerinin ortasından geçiyor olması gerekir. Aksi olsaydı, yani fay hattı Kyzikos´ dan uzakta olsaydı, Hadrianus tapınağının sütunları tıpkı Efes´ te olduğu gibi tavla pulu gibi büyük parçalar halinde yan yana devrilmiş durumda olması gerekirdi. Fay hattına uzaklığın yıkıma olan etkisine bir örnek vermek gerekirse: 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nde depremin odak merkezi olan Gölcük yerle bir olduğu halde Gölcük´ ten geçen fay hattına dik olarak sadece 3 km. uzaklıkta bulunan İzmit kent merkezinde çok az yıkım ve ölüm olmuştur. Çünkü Kuzey Anadolu Fayı´ nın yıkım karakteristiği böyledir. Fay hattından dik olarak bir kaç km. uzaklaşıldığında yıkım gücü inanılmaz derecede azalır.

  • BIST 100

    9550,18%0,21
  • DOLAR

    32,52% 0,23
  • EURO

    34,83% 0,35
  • GRAM ALTIN

    2487,91% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4201,71% 0,00
  • Perşembe 23.1 ° / 11.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu

Balıkesir

18.04.2024

  • İMSAK 04:49
  • GÜNEŞ 06:20
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:56
  • AKŞAM 19:56
  • YATSI 21:20