Bir ay içinde biri Giresun Şebinkarahisar’da bir diğeri Balıkesir Ayvalık’ta olmak üzere iki ayrı yerde maden felaketi yaşandı. Giresun Şebinkarahisar’da Nesko Maden’in bakır, kurşun, çinko madenindeki atık havuzunun çöküp binlerce ton zehirli çamurun Kılıçkaya Barajı ve Kelkit Irmağı’na karışmasının ardından, Balıkesir Ayvalık’ta Bilfer Madencilik tarafından işletilen Ayazmant Demir Madeninde atık biriktirme sahasından sızan zehirli kimyasallar Karaayıt Köyü merasına ve maden yakınındaki dereye karıştı.
Yaşanan bu felaket sonrası çevreye yayılan metallerin ve zehirli kimyasalların canlı türleri üzerinde nasıl bir zarar açığa çıkardığı/çıkaracağı hakkında yetkililerce henüz bir açıklama yapılmazken; her iki yerde yaşanan felaketlerin bizi yakın gelecekte nasıl sonuçlarla karşı karşıya bırakacağı da henüz bilinmiyor.
Maden İşletmesi de Bakanlık da İddialar Karşısında Suskun
Zehirli kimyasalların sulama ve içme ihtiyacını karşılayan Madra Barajına karıştığı iddiası açığa çıkmışken kirliliğe neden olan maden firması henüz iddiaların sorumluluğunu üstlenerek bir açıklamada bulunmadı. Buna karşılık özellikle sosyal medya üzerinden Balıkesir Ayvalık’taki demir madeninin atıklarını depoladığı atık sahasında bir yılda ikinci kez benzer olayların yaşandığı ileri sürülerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir açıklama yapması talebini içeren paylaşımlar yapılmaya devam ediliyor.
Denetim de Yok Tatmin Edici Önlem de
Bilfer Madencilik Şirketi tarafından işletilen Ayazmant Demir Madeninin zenginleştirme tesisi atık döküm sahasında biriktirilen zehirli kimyasallar göz boyayıcı bir önlem niteliğindeki beton blokları kolayca aşarak ve yağmurun da etkisiyle atık sahasının yakınındaki Bektaş deresine karışmış bulunuyor. Bektaş deresinin Madra Barajını besleyen bir kaynak olması, barajda biriken suyun güvenliği konusunda kuşku duymayı gerektiriyor. Buna rağmen maden sahası yakınındaki Karaayıt Köyünde yaşayan vatandaşların güvenliği konusunda da herhangi bir açıklama yapılmış değil. Ayvalık Tabiat Platformu ise sosyal medyadan tepkilerini dile getirmeye devam ediyor.
Ekoloji Platformları Sosyal Medya Üzerinden Tepki Gösteriyor
Ayvalık Tabiat Platformu yaptığı paylaşımlarda “Suyu, toprağı, yaşamı ve doğayı zehirleyen maden felaketleri için neden önlem alınmıyor? Yayılan atık çamur ve pasa miktarı ne kadar? Yayılan zehirli atıkların yarattığı tahribat ne düzeyde? Atık çamurdan tahliller alındı mı? Civardaki su kaynaklarına etkisi incelendi mi? Kontamine olan tarlalar ve maden alanları ne şekilde rehabilite edilecek?” Diye sorarken yetkili bakanlığın ve diğer sorumluların hala herhangi bir açıklama yapmadığına da dikkat çekti.
“Havamız, suyumuz, toprağımız şirketlere feda edilemez!”“Maden felaketleri doğanın ve bu halkın kaderi değil.”“Memleketin dağı taşı, maden şirketlerinin babasının çiftliği değil.” İfadeleriyle sosyal medya üzerinden ses yükseltmeye devam eden Ayvalık Tabiat Platformu şirketin akıt sahasındaki çökme ardından bölgede yaptığı temizleme çalışmaları yeterli görmediğini, çevrede tatmin edici bir güvenlikten söz edilemeyeceği yönünde görüş bildirdi. Maden şirketinin sorumluluğu üstlenmek yerine olayları yalanlamaya devam ettiği ve bakanlık tarafından şirkete henüz herhangi bir yaptırım uygulanmadığı da ifade edildi.
17 Aralık Cuma Günü Ekoloji Platformları Basın Açıklaması Yapacak
“Her iki bölgede de zehirli atıkların çevreye verdiği zararın boyutunu henüz bilmiyoruz! Ne kadar miktarda atık pasa doğaya yayıldı, tespiti yapıldı mı bilmiyoruz.” Diyerek sosyal medya üzerinden endişelerini dile getiren Ayvalık Tabiat Platformu 17 Aralık Cuma günü Karaayıt maden sahasında ekoloji birliklerinin de katılımıyla havanın, suyun, toprağın ve tüm canlıların sesi olmak için basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.
Sosyal medya üzerinden tepkiyle karşılanan maden felaketine yönelik tepkiler sürüyor. Halk ve ekoloji birlikleri bölgedeki canlıların sağlığından endişe ederken halka karşı sorumluluğu olması beklenen bakanlıktan hâlâ açıklama bekleniyor. Ayvalık Tabiat Platformu yaptığı açıklamalarda yetkililere ''Madra Barajı ve civar suların tahlillerini yaparak sonuçları kamuoyuyla paylaşma'' çağrısında bulunarak; Ayazmant Demir Madeni Projesi ruhsatının iptal edilerek madenin acilen kapatılması talebinde bulundu.
Doğa Şirketlerin Tekelinde Bir Kaynak Gibi Kullanılıyor
Bir avuç şirkete temiz su ve toprak hakkımızı teslim ederek; doğanın olduğu gibi haklarımızın talanına da göz yuman Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın suskunluğu karşısında; haklarımız ve doğa için birlik olma çağrısında bulunan herkes gibi ben de bakanlıktan ve sorumlu herkesten açıklama talep ediyorum. Bakanlık henüz sessizken, biz halk olarak bir avuç şirket karşısında direnmekten ve sesimizi yükseltmekten çekinerek bekleyecek değiliz. Bakanlık açıklama yapıp taleplerimize cevap verene kadar birlik olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Şirketlerin talan edici eylemlerinin olduğu gibi bakanlığın alacağı kararların da takipçisi olacağız. Doğa şirketlerin tahakkümüne terk edilemez!
