Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Allah kâinatın Allah’ıdır. Başbakan sıkıştığında Allah kelamını ağzından hiç düşürmüyor. Bu olaylardan sonra Konya’daki konuşmasında “ onların topu, tüfeği varsa bizimde Allah’ımız var” dedi. Allah kâinatın Allah’ıdır! Bizimde Allah’ımız var, deniyor.
Onların (tövbe yarabbi) Allah’ı yok mu? Ben siyasette Allah isminin kullanılmasına karşıyım. “Biz Allah’ın yardımı ile iktidara geldik. Allah’ın yardımı ile yolumuza devam edeceğiz” bu söylem dini siyasete alet etmektir. İslam’ın 6 şartından biriside hayır ve şer-in Allahtan geldiğine inanmaktır. Milletin fakirliğini kullanılarak oy almak var mıdır? Erdoğan bayraktar “ bize paraları Allah gönderiyor”diyor.
Allah kimseye para göndermez. Allah insanı en yüce varlık olarak yaratmıştır. Allah yarattığı canlılardan farklı olarak insana ‘akıl vermiş, zekâ vermiş, her şeyi çözen bir beyin vermiş’. Bunları kullanıp nafakanı kazan demiş.
Yoksa al sana para dememiştir. Bir defa Allah kulları arsında ayrım yapmaz. Kul sıkışınca Hızır yetişir. Oda para vermez yol gösterir. İyide Allah’ın yardımı ile iktidar oldunuz da ve Allah’ın yardımı ile yola devam edeceksiniz de? Neden? Hileli yollara başvuruyorsunuz? Allah ismi ile inanların oylarına ambargo koymayın.
Yolsuzlukla ilgili bir operasyon yapıldı. Bu operasyonu yapan polis iktidarın gözünde birden tu kaka oldu. Başbakan ordu konuşmasında “ yolsuzluk arayanlar CHP’nin dosyasına baksın” diyor. Şimdi CHP’nin dosyasına bakalım.
Ne yapmışlar bildiğim kadarı ile hazineden aldıkları parada usulsü harcama yapmışlar. Bunu yaptılar diye bu günkü yolsuzluğu görmezden mi gelelim? Onlar bunu yaptı diye bu yolsuzluğu yapanlar masum kişilerdir mi diyelim?
Ölünün arkasından konuşulmaz. Amma insanı konuşmaya mecbur ediyorlar. Allah rahmet eylesin rahmetli Erbakan hoca neden mahkûmiyet aldı? Bunu da söyleyin. İktidar kendi gözündeki merteği görmüyor. Başkalarının gözünde çöp arıyor.
Polis gezi olaylarında tarih yazmıştı. Kahraman olmuştu! Başbakan polisler hakkında yapılan eleştirilere polisimi kimseye yem etmem diyerek. Polisleri mükâfatlandırmıştı. Benim polisim idi şimdi çeteci oldular.
Polis teşkilatını darmadağın ettiler. Yukarıda başbakanın Konya konuşmasında söylediklerin dile getirdim. “Onların topu, tüfeği varsa, bizimde Allah’ınız var” demişti. Şimdi bu topu tüfeği olanlar polisler midir? Yoksa başka birilerinden mi bahsediliyor? Ülkede topu, tüfeği olanlar belli. Ordu, polis birde terör örgütü var.
Bu operasyona kılıf aramayın. “ Gezi olayı ile yapamadıklarını, bu olayla yapmaya çalışıyorlar” dediniz. Şimdi “ dış ve iç güçler, devlet içersinde yuvalanmış çeteler, faiz lobisi” falan demeye başlandı. Bu yolsuzluğa karışanlar masum hiçbir suçları yok. Başkaları yapıyor diye mi düşünelim?
Çuvaldız başkalarına batırılırken kimsenin sesi çıkmıyordu. Şimdi iğne kendilerine batınca kıyamet koparılıyor. Ergenekon ve balyoz olaylarında “gitsinler ifadelerini versinler. Biz bağımsız yargıya müdahale edemeyiz” denmişti. Hangi biriniz genelkurmay başkanı tutuklandığında. Savcıyla, emniyet müdürü ile görüştünüz? Hiçbir emniyet müdürdü, şube müdürü görevden alındı mı? Bunların hiçbir yapılmadı.
Bu operasyondan sonra emniyet müdürü ve şube müdürleri görevlerinde alındı. Başbakan Aksaray valisini Ankara’ya çağırıyor. İstanbul emniyet müdürlüğüne atıyor.
Adalet bakanı, yeni emniyet müdürü ile birlikte İstanbul’a gidiyor. Adalet bakanı doğru İstanbul Cumhuriyet başsavcısı ile görüşmeye gidiyor. Baş başa konuşuyorlar. Öbür tarafta Başbakan, vali ve yeni emniyet müdürü üçlü toplantı yapıyor.
Cumartesi günü Bekir Bozdağ İstanbul’a gidiyor. Yeni emniyet müdürü ile görüşüyor. Basın mensupları soruyor. Nedeler görüşüldü? Diyorlar. “ Yeni emniyet müdürümüze hayırlı olsun demek için geldim” diyor.
Hayırlı olsun demek için Ankara’dan İstanbul’a gelmiş. Bu milleti aptal yerine koymayın. Bu olaylar için bu işle görevli olanlara baskı yapmak için geliniyor. Başsavcı ile adalet bakanı böyle bir olay varken ne konuşurlar? Her halde havadan sudan konuşacak değiller? Şimdiye kadar yargı bağımsız diyenler şimdi yargıdan şikâyet ediyor.
Şimdiye kadar tarih yazan kahraman polisler makamlarından alınıyor. Bu görevden almalar göreve getirilenlere gözdağı vermektir. Bizden habersiz bir iş yaparsanız sizleri de görevden alırız demektir. Ülkenin çivisi çıkmıştır. Bundan sonra bu iktidar bu çivileri yerine çakamaz. Hala mağduriyet senaryosu üretiyorlar. Polis durduğu yerde emrinde çalıştığı bir bakanın oğlunu neden gözaltına alsın? İçişleri bakanı ile Ebru Gündeş`in kocasının telefon konuşmaları basına yansıdı. Bunlardan daha sonra bahsedeceğim.
Saygılarınla.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk sevdalıları!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
22- 12- 2013 Mustafa KOÇAL
