AKP 4 bakandan kurtulmaya çalışıyor. Aklanma yolları aranıyor. 4 bakanı komisyon vasıtası ile mecliste aklayan AKP. Şimdi partiyi aklama çabasında. 4 bakanı disipline gönderip partiden ihraç ederek. Partiyi aklama çabasındalar. Bir yerde günah çıkartmaya çalışıyorlar. Bir yönetici “seçimler yaklaşıyor. Bu olay bizim oy kaybımıza sebep olur. Bu bakanları partiden uzaklaştıralım” dediği iddia ediliyor.
Bu 4 bakanın yüce divana gönderilmemesi. Komisyondaki AKP milletvekillerinin oyları ile bu karar alındı. Meclisteki oylamada yine AKP milletvekillerinin oyları ile yüce divana gönderilmediler. Mecliste bu 4 bakanı aklayan AKP’liler. Madem bu bakanların suçsuzlukları mecliste ki oylamada kanıtlandı. Bu bakanlar yolsuzluğa adı karıştığı gerekçesi ile görevlerinde alındılar. O zaman görevlerine iade edilmeleri gerekir. AKP tam tersini yapıyor. Onları partiden ihraç etmeye çalışıyorlar. Bu 4 bakan partiden ihraç edilince partinin aklanacağını zannediyorlar.
Bu milleti kandırmaktır. Seçim meydanlarında. Başbakanın bir sözü var. “Yolsuzluğa karışan kim olursa olsun kolunu koparırız” demişti. İşte bu 4 bakanı partiden ihraç edecekler. Ondan sonrada seçimlerde meydanlarda gördünüz mü kollarını kopardık diyecekler. Böyle bir söylem milleti aptal yerine koymaktır. Biz cezalarını verdik demek. Onları aklamaz. Aklanmanın olacağı yer yüce divandan başka bir yerde olamaz.
AKP tarihi bir hata yaptı. Bunu farkına vardılar amma çok geç kaldılar. 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra partiden ihraç edip. Yüce divana göndermiş olsalardı. AKP oylarını yukarılara çekerdi. Böyle bir kararı almadılar. Operasyonu yapan savcı ve emniyet görevlilerini görevden aldılar. Yolsuzluk ve rüşvet olaylarının üzerini örtmeye çalıştılar. Böyle yaparak. Kendilerine zarar verdiler. Komisyonu çok geç kurdular. Fezleke ile meclise gelen dosyaları meclisten kaçırdılar. Milletvekillerine dosyaları göstermediler. Meclise eksik dosya gönderdiler. Komisyon dinlenmesi gerekenleri dinlemedi. Ve komisyonun kararı beklenmeden savcılık takipsizlik kararı verdi. Tutuklu olanları serbest bıraktırdı. Sonra hiçbir yargılama olmadan operasyonda ele geçirilen paraları geri iade ettiler. Bu komisyona bir sinyaldi. Biz bu yolsuzluğa adı karışanların suçsuzluğuna inanıyoruz. Onun için sizde komisyonda ona göre karar verin. Yüce divana gönderseniz dahi hiçbir şey olmayacak sinyali idi. komisyonda bu sinyali dikkate alarak 4 bakanın yüce divana gönderilmesine gerek görülmemiştir diye karar verdi. Hani perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya. Aynisi bu komisyonun kararında yaşanmıştır. Savcı soruşturmaya gerek yoktur dedi. Sonra paralar iade edildi.
Yüce divana gönderilmemelerinin bir gerekçesi de. Anayasa mahkemesine güvenmiyoruz demeleridir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “bu arkadaşlarımızı yüce divana gönderirseniz, kendi elimizle ipimizi eline vermiş oluruz dediği” iddia edildi. Mecliste yüce divan yolu kapandıktan sonra, Mehmet ali Şahin rahatsızlığını dile getiriyor. “ Asgari ücretin yeni bin lira olduğu bir ülkede bir bakanın 700 bin liralık saati koluna takması olmaz. Kura-n ayetleri ile alay edilmesi yakışıksız olmuştur. Arkadaşlarımız bunları içlerine sindiremediği için evet oyu vermiştir” diyor.
Mehmet ali şahinin aklı başına yeni gelmiş. Bunları daha önce neden dile getirmemiş. Milletvekillerine 4 bakanı yüce divana göndermemeli için baskı uygulayacaksınız. Şimdide bunların yanlışlığını dile getireceksiniz. Bunun adına günah çıkarmak denir. AKP milletvekillerinden 48 kişi bu 4 bakanın yaptıklarını içlerine sindiremediği için. Yüce divana gönderilmeleri yönde oy kullandı. Tayyar Şamil bu vekilleri hain ilan etti. Ve ekledi “ cumhurbaşkanımıza karşı operasyon yapmışlardır” dedi. Mehmet Metiner ise istifa edenler sizden şerefli idi diyerek. Siz şerefsizsiniz anlamında bir ifade kullanmış oldu.
Bu ülkede yolsuzluğu meşrulaştırmaya çalışanların yanında olmamak. Ne zaman hainlik oldu? Ne zaman şerefsizlik oldu? Bu ülkenin Müslüman bir ülke olduğunu unuttunuz mu? Sizde Müslüman’ız diyorsunuz. Müslümanlıkta yetim hakkı yemek var mı? Devlet malını çarçur etmek var mı? Bu olay şimdilik kapanmıştır. AKP kendi ayağına kurşun sımıştır. Bu olayı 4 bakanın partiden ihraç ederek kendisini aklayamaz. Kamu vicdanında aklanmanız mümkün değil. Tarih sayfalarında da kara bir leke olarak yerini almıştır. En büyük yanlılığı bu işin üzerini örtmeye çalışmak. Ve 4 bakanı yüce divana göndermemekle yapmışlardır. Vicdan sahibi olan 48 milletvekili itibar kazanırken diğer vekiller itibar kaybetmiştir. Her şeyden önemlisi kendi vicdanlarından nasıl kurtulacaklar. Birde yapılanların hesabını öbür âlemde nasıl verecekler. Allah hiç kimseyi birilerini kurtarmak için kendini yakanlardan etmesin. Esas olan insanın kendi vicdanıdır. Kendi vicdanınla mücadele edemediler. Vicdanlarının esiri oldular. Amma o vicdan bunların yakasını bırakmayacaktır. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 23 – 01 – Mustafa KOÇAL
