BİR ÜLKENİN VATANSEVER İNSANI,
O ÜLKENİN EN YOKSULLARIDIR.
Milliyetçilik yarışı bir başladı mı, kimin nerede duracağı, acının boyutu, aynı olmayan insanlardan kimin ne kadar zarar göreceği belli olmaz. Bir anda herkes vatan haini, herkes vatansever olabilir. Katille kurbanın kanı birbirine karışır.
İnsanı yücelten yarış, üretme ve insan olma yarışıdır.
Yazar- düşünür Edvin Louis COLE, şöyle der; "Suya düştüğümüz için değil, sudan çıkmayı beceremediğimiz için boğuluruz"
Hayat da böyledir.
Yaşamayı beceremediğimiz için yaşam bir yük, bir günahlar toplamı olarak sırtımıza biner. Hayatı çekilmez bir yük durumuna getiren düzenin kendisi ise bu düzenden kurtulmayı beceremeyen insan da suçludur.
Sosyal sınıfların ve sınıf çatışmasının ortadan kalkmadığı, ayrıcalıkların yalnızca biçim değiştirdiği çağımız toplumlarında, kimi sıradan insanlar sahip oldukları yetiler, meziyetler, olanaklar ya da fiziksel özellikleri sayesinde "şöhret" olma şansı elde edebilirler.
Yazar Andy WARHOL´un güzel bir deyişi vardır:
"Herkes bir gün on beş dakikalığına şöhret olabilecek . . . "
Ya diğerleri ?
İnsan, doğadan ayrı ve doğaya üstün bir varlık değildir. İnsan, doğanın bir parçasıdır. Doğa varsa, insan vardır.
Yazar ve düşünür S. Carnet, insanı yücelterek şöyle der:
"Uyanık tek bir insan, uyuyan binlerce kişiden daha güçlüdür. Zaten onlar da "önder" dir.
Eğitim, her canlının yaşama pusulasıdır.
İnsan, toplumsal değişimi, gelişmeyi, bilimi, inceleyerek aldığı eğitim düzeyi ile yoğurarak, insanca yaşamaya ulaşabilir.