Son günlerde ülke gündemi tartışılırken araya yavaş yavaş sağlık sektörü üzerinden olumsuz eleştirilerin yapılmaya çalışıldığını görüyorum. Özellikle yeni hastanelerin açılışı ile beraber sağlık alanındaki başarıların sadece bizim ülkemizde değil dışarıda da kabul gördüğü paylaşımlarının yapıldığı bugünler de küçük küçük de olsa olumsuz eleştirileri çok dikkat çekici buluyorum..
Adı üstünde sağlık konusu yaşamsal bir konu bildiğiniz gibi. Son yapılan iki salgın hastanesi her ne kadar yatırım olarak yabancıları ilgilendiriyor olsa da gerektiğinde alınabilecek acil tedbirler kapsamında kendi geleceğimizi de yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum.
Şimdi bakıyorum içimizden bazıları yavaş yavaş çaktırmadan sağlık ordumuzu eleştirmeye çalışıyorlar. Bunu da nüfusu az olan Yunanistan gibi nüfusu az ülkelerle bizin ülkemizi yan yana getirerek gerek vaka gerekse ölüm sayıları olarak sayılarımızın onlardan yüksekliğini bir türlü göremediğimizi söylemeye çalışıyorlar.
Tamam, her konu gibi sağlık konusunun da tartışmaya açık bir konu olduğunu da söyleyebiliriz ancak bu meselenin bilimsel bir mesele olduğunu, bizim gibi sade vatandaşların konuşmalarıyla değil konu uzmanlarınca meselenin tartışılması gerektiğini bilmemiz gerekiyor.
Yine de ben nüfusu az ülkeler yerine bizim gibi 70-80 milyon nüfusları olan İtalya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeleri neden referans olarak almadıklarını da sormak isterim.
Unutmayalım ki gerek sağlık gerekse emniyet, askerlik gibi içinde yaşamsal riskler bulunan görev yapma anlayışının yükseklere çıkabilmesi noktasında moral ve motivasyonun çok gerekli olduğuna inanırım. Ve bunlarla birlikte eğitim, techizat ve yeteneğinde gerekli olduğunu düşünüyorum. Bunların da tv ve gazete haberlerinden öğrendiğimiz kadarı ile çok iyi yapıldığını öğreniyoruz. Bundan dolayı da son derece mutlu ve de umutlu olduğumu söylemek isterim.
Tamam, köprüyü, yolu, tüneli, barajları veya ne bileyim hava alanı gibi büyük ölçekli yatırımların tartışılması biraz anlaşılabilir ama sağlık gibi yaşamsal konular da veya ülkeyi direk ilgilendiren asker ve emniyet konularında konuşurken veya tartışırken bilgilendirmelerin konu uzmanlarına bırakılmasının çok daha doğru ve de çok daha gerçekçi olduğunu düşünüyorum.
Unutmayalım, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün büyük zorluklarla kurduğu bu aziz vatan hepimizin ülkesidir. Aramızdaki farklılıkları zenginliğimiz olarak görerek önyargılardan uzakta, birbirimize saygılı ve de hoşgörülü olarak milletimizi ve de devletimizi her alanda güçlendirmeyi amaç edinmeliyiz derim.
20 Mayıs 2020 Erhan Göçmen.
