Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


15 T TEMMUZ AFİŞİ

15 T TEMMUZ AFİŞİ


O Afişler öyle olmamalıydı. Hainleri temsil eden afişe bir erin resmi konulmamalıydı. Oraya Adil öksüzün resmi konmalıydın. Veya hainlerden ölen bir rütbelinin resmi konmalıydı. Üzerine de Türk ordusunun üniformasını çalmış hain yazılmalıydı. Şehit edilen siviller kahraman oldular. Mekânları cennet olsun. Cumhurbaşkanı bunları şehit edenlere açtı ağzını yumdu gözün. Bunlara bunu söylemesi gayet normaldir. Fakat orada emir kulu olan erler vardı. Komutanının verdiği emre uymak durumunda olan, elli ayağı bağlı ağzında dili olmayan mahzun erler vardı.

Cumhurbaşkanının bu emir kullarından ziyade başında bulunan ve ateş etmesini emreden komutanı hedefine almalıydı. Er komutanının ateş et emrini yerine getirmezse komutan onu vurur. Askerlikte bir söylem vardır. Emir demiri keser derler. Bir asker olarak o afişlere bir erin konulmasına üzüldüm. Meydanlara çıkan erler ve askeri öğrenciler kandırılarak çıkarılmışlardır. Durumu anladıkları an görevlerini terk edip polise teslim olmuşlardır. Siviller bu askerlere işkence etti. Öldürdüler boğazı kesilenler oldu. Bu zavallı erlerin tek suçu, vatan borcu olarak tanımladıkları askerlik görevini yapıyor olmalarıdır. Bir asker olarak bu erlere el kaldıranı, küfür edeni hemen ikaz ederdim. Bunlarda ana kuzusu. Dövmeyin, küfür etmeyin ikaz edin derdim. 22 senelik hizmetim boyunca bir defa iki ere tokat attım.

Benim atölyeyi badana ediyorlardı. Tezgâhın arkasında bir patırtı oldu. Baktım askerin birsinin gözünün altından kan akıyor. Beraber çalıştıkları arkadaşı ile münakaşa etmişler.  Elindeki fırçanın sapı ile vurmuş nerede ise gözüne isabet edecekmiş. Neden vurdun diye bir tokat attım. Hemen ambulans istedi. Vuran asker yanıma geldi. Komutanım beni devamlı komutanımıza şikâyet ediyor. Komutanımda beni haşlıyor dedi. Bir tokatta ona attım. Hastaneye gönderdi. Ertesi gün ikisi beraber benim yanıma geldi. Komutanım sizin bize attığınız tokat bizim aklımızı başımıza getirdi. Sizin elinizi öpmek istiyoruz dediler. Bizim çok iyi arkadaş olmamıza sebep oldunuz dediler. Bunu neden anlattım. Er olarak askerliklerini yapanları kendi evladım gibi görürüm. Beni köşe yazarı yapanda şehit askerlerimizdir. Onun için o afişe bir erin resminin konması beni çok üzmüştür. O erler vatan haini değillerdir.

Esas vatan haini onları kandırarak meydanlara götüren rütbeliler vatan hainidir. Yöneticiler siviller tarafından öldürülen askerilerin üzerinden vatan haini damgasını kaldırmalarıdır. Türk milletini en çok üzen vatan haini damgasıdır. Şu an yüzlerce er tutuklu bunlar günahsız zavallı emir kuludurlar. Bunların durumları da bir an önce gündeme getirilmelidir. En azında tutuksuz yargılanmaları sağlanmalıdır. Rütbelilerin yargılanmasına diyecek bir şeyim olamaz. Fakat onların içersinde de günahsız olanlar var. Yakinen tanıdığım birisinin rütbeli çocuğu var. Birisi ismini vererek FETÖ´cü olduğunu ihbar etmiş. Bir sene oldu. Bir ay önce hâkim karşısına çıktı.

O afişlere yakışacak olanlardan biriside Gülenin kendisidir. Erler o afişlere asla yakışmadı yakışmazda. Bu orduyu temsil ettiği için yanlıştır. Orduda moral bozukluğu yaratabilir. Cumhurbaşkanı konuşmasında siyaseten ziyade kalkışmayı yapanlardan bahsetseydi daha etkili olurdu. Bu kandırılarak meydanlara çıkarılan askerler. Durumu öğrendikten sonra polise teslim oluyor. Bazıları kullandığı tankı terk ediyor. Teslim olanlar polisin gözü önünde işkenceye maruz kalıyor. Bazı askerlerin boğazı kesiliyor. Köprüden atılanların dahi olduğu iddia ediliyor. Herkesin evladı kendine göre değerlidir ve ona göre sevgisi vardır. Bunların aileleri sesini çıkaramıyorlar.

Çünkü çocuklarının eline kına yakarak askere göndermişler. Çocukları haksız bir şekilde kandırılarak meydanlara çıkarılmış ve hain damgası yemiş. Bunlar günahsız biçarelerdir. Bu bilhassa boğazı kesilenlerin resimleri mutlaka başbakana da gösterilmiştir. Ayrıca toplu oldukları bir yerde kemerlerle dövüldüler. Bunları istese başbakan buldurabilir. Ailelerini bu olumsuz kahredilişten kurtarmak için. Faillerinin bulunması gerekir. 15 Temmuz mağrur yaratığı gibi. Mağdurda yaratmıştır. Kahraman yarattığı gibi, vatan haini de yaratmıştır.  Emre göre hareket edenlerin bazıları kahraman ve mağrur olmuştur. Bazıları da aldıkları emre göre hem mağdur olmuşlardır. Hem de vatan haini damgası yemişlerdir. Bu olay bu gün aydınlanmazsa ileride mutlaka aydınlanacaktır. Çünkü vicdan azabı insanın peşini bırakmaz. Birisi cinayet işliyor. Delil bulunamıyor. Seneler sonra vicdanına yenik düşüyor. Gidiyor o cinayeti itiraf ediyor. Bu olayı yapanlar veya olaya şahit olanlar bir gün vicdanlarının sesini dileyip itiraf edeceklerdir. Bu 15 Temmuzu yaşatanların Allah belasını versin.

Bunların bu duruma gelmelerine sebep olanlarında Allah belasını versin. 15 Temmuz hiçbir zaman siyasi malzeme yapılmamalıdır. Bu utanç gecesini kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Çünkü o kadar can gitmiştir. Bu kalkışmayı önleyen ordunun yönetim kadrosudur. Çünkü bu kalkışma iktidara karşı değildir. Ordunun yönetimini ele geçirme kalkışmasıdır. Bunlar zürriyetsiz bir kişinin emrine uyarak ülkeye ve kendi silah arkadaşlarına ihanet etmişlerdir. Yaptıklarının cezasını çekmelidirler. Ben itirafçılık falan tanımıyorum. Bu gün ihanet eden yarında eder. İş işten cetçikten sonra itirafçı olmanın bana göre bir anlamı yoktur. Olay olmadan önce itirafçı olsalardı ya? Allah bir daha böyle utanç verici bir kara günü ülkemize yaşatmasın. Saygılarımla.

Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 17-07- 2017 Mustafa KOÇAL          

 

 

  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

26.04.2024

  • İMSAK 04:35
  • GÜNEŞ 06:08
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:04
  • YATSI 21:31