Susurluk Belediye Başkanı Tahsin Bozoğlu: Belediye Başkanları, kendilerini seçilmiş krallar gibi görüyor
O alışılmış başkanların dışında. Sıra dışı bir başkan. Makam odasının kapısı her zaman açık diyemeyeceğim, çünkü makam odasının kapısı bile yok! Belediyede çalışan diğer memurların da, makam kapılarının olmadığı gibi! Cep telefonu kullanmıyor ama O'na her zaman ulaşılabiliyor. Kravat takmaya, takım elbise giymeye hiç önem vermiyor. Son derece alçak gönüllü ve sürekli halkın arasında. Ama asla yapmacık bir şekilde değil, içtenlikle
2009 yılındaki yerel seçimde, Cumhuriyet Halk Partisi'nden, Susurluk Belediye Başkanlığı'na seçilen Tahsin Bozoğlu'ndan söz ediyorum.
Bozoğlu ile gerçekleştirdiğim söyleşiyi, zor ortam ve koşullarda, olanaksızlıklar içinde bile nasıl hizmet verilebileceğinin göstergesi olarak, bölgemizdeki tüm belediye başkanlarına ithaf ederek, aşağıda sunuyorum:
** 1989-1993 yılları arasında da Susurluk Belediye Başkanlığını yürütmüştünüz. 2009 yılında görevi ne durumda devraldınız? -Hiçbir zaman enkaz edebiyatı yapmadım ama çok kötü koşullarda ve borç batağında bir belediye devraldığım da bir gerçek. Belediyemize, benden önceki yönetimlerden kalan borçlar hâlen geliyor. Geçtiğimiz günlerde, üç ayrı yerden 281 bin, 51 bin ve 200 bin liralık para cezaları ile karşılaştık. Şunu anlamakta güçlük çekiyorum. O dönemlerde bütçeleri 5-6 trilyon olan Susurluk Belediyesi'ni yönetenler,nasıl olur da, bütçelerinin 10 katı borçların altına girerler? 5-6 trilyonluk bütçeye, 56 trilyonluk borç olur mu?
Neden girerler, sizce?
-Tabii ki, yolsuzluk! Eski belediye yönetimleriyle ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'na 21, devletin çeşitli makamlarına ise11 adet resmi suç başvurusunda bulundum. Devletten hiçbir sonuç yok. Cumhuriyet savcılarının ise incelemeleri sürüyor.
Sizce belediyecilik nedir?
-Kısaca tanımlamak gerekirse, olandan alıp, olmayana verme diyebilirim. Belediye başkanı ise görevde bulunduğu süre içinde, kente vereceği hizmetlerle farkını mutlaka ortaya koymak zorundadır. Belediye başkanının, siyasetçinin para ve şöhretle işi olmamalıdır.
Susurluk'a hizmet verirken zorlanıyor musunuz?
-Hiçbir zaman zorlanmadım. Size şöyle bir örnek vereyim. Susurluk Belediye Başkanlığı'nın bugün, eski parayla yıllık 1,5 trilyon liralık makam bütçesi var. Göreve geldiğim günden beri makam harcaması olarak bu paranın tek kuruşuna dokunmadım. Bu parayı, taşeron olarak değil, kamu işçisi olarak çalıştırdığım personelimize veriyorum. Ayrıca, ilçemizde bulunan 222 engelli vatandaşımıza destek oluyorum. Bu vatandaşlarımızı hepsinin, motorlu araçları bulunuyor. Böylece, hepsi sosyal yaşama katılma olanağı buluyor. 5-6 milyon(trilyon) lirayla aldığım belediye bütçesi şu anda 12 milyon lira olup, bu bütçenin yaklaşık yüzde 80'ini, kendimiz sağlıyoruz.
Nasıl sağlıyorsunuz?
- İşletmecilik yaparak Belediye olarak çeşitli mekânları işletip, kâr elde ediyoruz. Bunlar arasında, anayolun geçtiği bölgede bulunan Susurluk Belediyesi Dinlenme Tesisleri de var. Ayrıca, bu bölgede kiraya verdiğimiz bazı yerlerimizden, aylık kiramız, 50 bin liranın üzerinde Bu arada, yalnızca 15 bin lira harcayarak, ilçemize kazandırdığımız 800 kişilik yazlık sinemamız bulunuyor.
* Susurluk'ta başka neler değişti, zamanınızda?
- Çok kişiye garip gelecek ama şu anda ilçemizdeki tüm çocuk bahçeleri, halka yönelik spor araç-gereçlerinin bulunduğu fitnesler, mahallelerdeki yollar, benim zamanımda yapıldı. Bunu söylerken övünmüyorum, benden önceki belediye başkanları adına üzülüyorum. Merkez nüfusu 24 bin olan bir ilçenin tüm cadde ve sokaklarını, bir belediye başkanı yapmışsa, bunda bir yanlışlık var demektir. İddia ediyorum ki, bugün, ülkemizde bulunan 3 bin belediye içinde yerleşim birimlerinin tüm yollarını kendisi yapan başka bir belediye başkanı yoktur.
* Başka neler yaptınız, Susurluk'ta?
- Halkın rahat etmesini sağlayacak her çeşit hizmeti yerine getirmeye çalışıyorum. Belediyeye ait dört kültür evimiz bulunuyor. Halı sahamız var. İlçenin her mahallesinde, vatandaşların oturmaları için toplam 350 bankımız var. Otobüs duraklarının hepsini, yeniden ve ağaçtan yaptık. İlçemizde 300 sokak çeşmemiz var. Her mahallede piknik alanlarına sahibiz. İlçemizin en önemli vitrini durumundaki ana yolun kenarına, ilçemizin simgesi ayran-yayık heykelini koyduk. Önümüzdeki günlerde bir de ayran evi yapacağız. Yaza doğru yöresel ürünler pazarımızı hizmete sokacağız. 8 mahallemiz ve ilçemize bağlı 44 köy bulunuyor. Köylerimizin gereksinimlerini de karşılamaya çalışıyoruz.
* Festivalinizin durumu hakkında bilgi verir misiniz?
- Bildiğiniz gibi festivalimiz, 10 gün sürüyor. Ama yöresel ve bölgesel olarak gerçekleştirdiğimiz festivallerimiz için büyük paralar da harcamıyoruz.
* Öğrenciler, gençler için ne yapıyorsunuz?
- Çocuklarımız, bizim geleceğimiz. Onlar için çeşitli dramalar, oyunlar gerçekleştirebilecekleri atölyeler oluşturduk. Her okulun duvarlarına, öğrenciler, kendileri resimler ve desenler çizdiler. Eskiden her çeşit kötü sözün yazıldığı okul duvarlarında, resimlerin yapılmasından sonra en küçük bir çizgi bile yok. Susurluk Belediyespor'u, göreve gelir gelmez kapatarak, yerine Susurlukspor'u kurduk. Susurlukspor'un yıllık bütçesi 80-100 bin lira gibi önemsiz bir rakam olmasına karşın, hemen hemen her branşta spor yapan 500 Susurluklu genç var.
* Belediye Meclisi'nde rahat çalışıyor musunuz?
- Meclisimizde 9 CHP, 4 AKP ve 2 DP'li üye var. Susurluk'un çıkarları söz konusu olunca, hemen hemen tüm kararlarımız, oybirliğiyle alınıyor.
* Biraz da genel politika konuşalım isterseniz. Genel politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Öncelikle şu gerçeğin altını çizmek isterim. Siyasette ağırlık öncelikle yerelde olmalı. Ama günümüzde yerel siyaset öldürüldü. Genel siyaset, yerel siyasetin ipini çekti. Demokrasi, önüne gelenin değil, aslında iş yapacak, bu konuda eğitimli, kendi işinde başarılı kişilerin yönetimidir, bence. Kendi işini, evini yönetemeyen kişilerin, belediye başkanı veya başka bir görevde bir kenti yönetmelerine olanak var mı? Bu arada, belediye yönetimlerinde görev alacak personelin de nitelikli olması gerekir. Örneğin, hiçbir yetkisi ve bütçesi bulunmayan Kaymakamlıklarda, nitelikli personel görev yaparken, devletin, paralar gönderdiği belediyelerin personelini, İş-Kur'a başvuran, niteliksiz kişiler arasından seçmek zorunda kalıyorsunuz. Böyle iş olur mu? Bu nedenle Belediyeler Yasası mutlaka değişmelidir. Ülkemizde birçok belediye de bütçelerini bilinçsizce kullanıyor. Belediye başkanları, kendilerinin, seçilmiş krallar olduğunu düşünüyor. Başta yakınında bulunan kişiler olmak üzere toplum, kendisini göklere çıkarıp, böyle bir hava yaratınca, krallık kaçınılmaz oluyor. Birçok belediyede, özel güvenlik birimlerinin bulunmasını da anlamıyorum. Güvenlik, belediyeleri, kimden, neden, niçin koruyacak? Belediyeler, polis teşkilâtına mı bağlı da bizim haberimiz yok? Bir de şu endişemi dile getireyim. Türkiye, hızla bir kavga ortamına, bir felâkete doğru gidiyor. Kürtler, milliyetçiler, laikler ve muhafazakârlar gibi dörde bölünme çok tehlikeli. Türkiye siyasetinin, ancak sağ ve sol olarak mücadelesini çok sağlıklı buluyorum.
* Balıkesir'in Büyükşehir yapılmak istenmesini nasıl karşılıyorsunuz?
- Doğru bulmuyorum. Kendini yönetmekten bile âciz bir Balıkesir, 18 ilçesi ve mahalleye dönüşecek 34 beldeyi, 900 dolayında köyünü nasıl yönetecek? Onların gereksinimlerini nasıl karşılayacak?
Tahsin Başkan send e kendini KRAL gibi görmüyormusun.Örneğin İşçilere sendikaya gişrecek olursanız sizleri işten atarım diye tehdit etmediniz mi ? Nedir bu işçi düşmanlığı. Kravat medeniyetin bir simgesidir . zATEN SİZE YAKIŞMAZ. tAKSANIZ BİLE EĞRİTİ DURUYOR.Özel günlrde taktığınız da gördük.Göstermelik kapısız makam odsın da yutturmacadır. Kandıramazsın kimsyi
Metin CAN
20.06.2012 11:31:10
Dürüst d eğilisniz başkan , her dini bayramdan önce istanbuldaki oğlun ile kızına belediyeden ne gibi erzak götürdğünü bilmeyen yok. Seninde AKP`lilerden den farkın yok.Cep telefonunu da yolsuzlukların DİNLENMEYE takılmasın diye kullanmıyorsun.Tesisileri ihalaye çıkarmakla düzenin adamı olduğun ortaya çıkmıştır.Bunun hesabını 2014 seçimlerinde vereceksin. Soracağız
