Bandırma´ya uçakla gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Bandırma caddelerinden geçtikten sonra Gönen´e gitti.
Gönen´de beklentinin üzerinde bir kalabalığa hitap eden Kılıçdaroğlu, Gönen´den Balya´ya geçti.
Balya´da halka hitap eden Kılıçdaroğlu daha sonra geldiği Balıkesir´de GALA salonda kendisini bekleyen Balıkesirlilerle buluştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gala Yaşam ve Aktivite Merkezi´nde 16 Nisan akşamında Balıkesir´den yüksek bir sesle ?hayır´ duymak istediğini söyledi.
?BALIKESİR´DEN ?HAYIR´ DUYMAK İSTİYORUM?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün sabah saatlerinde geldiği Balıkesir´de Gönen ve Balya ziyaretlerinin ardından Gala Yaşam ve Aktivite Merkezi´nde STK Temsilcileri, iş adamları, kanaat önderleri, partililer ve vatandaşlarla bir araya geldi.
Salon içerisinde partililerin slogan atmamalarını isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salondakilerden ayrıca kendilerini sessizce dinlemelerini istedi.
Yol ayrımına gelindiğini ve sandığa düşünerek gitmek gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu; ?Sizden bir isteğim var. Slogan atmayacağız. Bir isteğim daha var. Ve beni sessizce dinleyin. Bu bir parti meselesi değil, bu Türkiye meselesi. Balıkesir´de bir partinin Genel Başkanı olarak değil vatandaş olarak hitap edeceğim. Neden Genel Başkan olarak hitap etmiyorum? Sorun bir parti değil, parti seçimi değil. Bir Türkiye sorunu ile karşı karşıyayız. Sandığa düşünerek gitmeliyiz. Bir yol ayrımına denk geldik. Demokratik parlamenter sistem mi yoksa tek adamlık mı? Sorun budur. Hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten, inançtan olursa olsun bu güzel ülkede bayrağımızın altında onurumuzla yaşamak istiyoruz. Onurla yaşamanın en temel şartı demokrasidir. Benim gibi düşünmeyen bir insana kızamam. O da ben de farklı düşünebilirim. Birbirimizi demokrasi içinde saygıyla dinlemeliyiz? dedi.
?ÇOK PARTİLİ HAYAT DEMOKRASİMİZİN EN TEMEL KURALI?
Çok partili hayatın bizim demokrasimizin en temel kuralı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu; ?Anayasa değişiklikleri görüşülürken toplumun değişik kesimleri neden anayasa mahkemesine başvurmuyorsunuz dediler. Atatürk´ün Amasya tamimi aklıma geldi. Milletin istiklalini milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Bir halkın kaderini bir mahkeme belirlemesin dedik. Sandığa gidelim, demokrasiye sahip çıkalım. Demokrasi bize fazla demek de bir yöntem. Adı tek adam rejimidir. Bunu özlüyorsunuz evet oyu kullanacaksınız. Demokrasi sadece benim için değil, sadece CHP´liler, AKP´liler yada sadece MHP´liler için değil. Hepimiz için geçerlidir. Hepimiz sahip çıkmak zorundayız. Şunu unutmayalım. Atatürk 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyeti kurduğunda bütün islam devletleri cumhuriyeti kabul ettiler. Bütün bu Müslüman ülkeler Türkiye´yi hep örnek aldılar. Demokrasiyi geliştirdik, tek partiliden çok partili sisteme geçtik. Çok partili hayat bizim demokrasimizin en temel kuralıdır. Şimdi biz mevcut rejimi bir tarafa bırakıyoruz. O nedenle bu referandum ülkenin kaderiyle ilgilidir? diye konuştu.
?1982 ANAYASASI´NA DA HAYIR DEDİM?
1982 Anayasası´na da hayır dediğini aktaran Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: ?Ben 1982 Darbe anayasasına hayır dedim ve gururluyum. Şimdi herbirinizin sorumluluğu var. Sadece kendinize karşı değil. Sadece Balıkesir´e karşı değil, sadece Türkiye´ye karşı da değil. Bu sorumluluğun anahtarı hayır oyunda yatıyor. Hayır dediğimiz zaman şu mesajı vereceğiz: ?Büyük baskılar yaptılar. Ama ben direndim? diyeceksiniz çocuğunuza, torununuza.?
?DEVLETİ DEVLET YAPAN ADALETTİR?
?Devleti devlet yapan adalettir´ diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adalete siyaset buluşturulduğunu şu sözlerle aktardı: ?Yapılan değişiklikle cumhurbaşkanlığı makamı bir parti makamı olacak. Şunu soralım: Makam çok mu önemli. Bizim tarihimizde, kültürümüzde çok önemli. 80 milyonun ortak paydasıdır. Çünkü o makam Türkiye´yi temsil eder. Bir partinin genel başkanı olursa Türkiye´yi temsil edebilir mi? Tarafsızlık önemli. Tarafsız olduğu zaman mahkemeye hakim tayin edebilir. Bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin ederse orada adalet yok olur. Devleti devlet yapan adalettir. Adalet mülkün temelidir. Şimdi biz adalete, mahkemeye siyaset buluşturuyoruz. Bir partinin genel başkanı mahkemelere hakim tayin edecektir. Gün düşünmeye günüdür. Bunun bir partiyle ilgisi yok. Bugün a partisi olur yarın b partisi olur. Bunun kişiyle de ilgisi yok. Bütün yetkileri bir kişiye verirseniz yarın ne yapacağınız kestiremezsiniz. Herkesin düşünmesi gerekiyor. Hepimiz düşüneceğiz. Bu ülkenin geleceğinden hepimiz sorumluyuz. Vatanseverlik sadece bana özgü bir kavram değil. Öyle bir yönetim tarzı geliyor ki parlamentonun elindeki bazı yetkiler bir kişiye veriliyor. Liyakat sistemini de o bir kişi belirleyecek. Bu bir memleket sorunu.?
?MALI GÖTÜRMEK NORMAL OLACAK?
Yeni rejimde milletvekillerinin bakanlara soru soramadığını açıklayan Kılıçdaroğlu, ?Malı götürmek normal olacak´ dedi ve konuşmasına; ?Mübarek kitabımız işi ehline verin yazıyor. Bu işi bilene temsil edeceksiniz. Ben ameliyat yapamam, ressam olamam. Küçük ayrıntılar iş bölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir. Her işin uzmanı olmak zorundadır. Biz şimdi işi ehline vermeyi bir tarafa bırakıyoruz. Bir kişiye her türlü yetkiyi veriyoruz. Al ülkeyi tepe tepe kullan diyoruz. Hangi partiden olursak olalım bu bir memleket meselesidir. Hiç kimsenin buna razı olmaması lazım. Başbakanlık neden kalkıyor? Osmanlı´da da başbakanlık vardı. Şimdi Osmanlı´da var olan düzeni de tuzla buz ediyoruz. Bakanlar Kurulu´nu da kaldırıyoruz. Vekiller Bakanlara soru soramayacak. Aklınız kabul ediyor mu bunu? Bir vekil Balıkesir´in sorunlarını anlatıp soru soramayacak. Nerede demokrasi? Bir hükümet kurulacak. Hükümet güvenoyu istemek için meclise gelmeyecek. Yolsuzluk yapan bir bakan için gensoru verilemeyecek. Yani malı götürmek normal olacak. Kul hakkı en büyük günah. Şimdi kul hakkı yiyen bir bakana soru bile soramayacağız. Buna ne diyorlar? Tek adam rejimi? şeklinde devam etti.
?BENİM TAYİN ETTİĞİM HAKİM BENİM DAVAMA BAKACAK?
Parlamentodaki vekil sayısının 550´den 600´a çıkarılmak istenmesiyle ilgili de konuşan CHP Genel Başkanı; ?Sorumlu cumhurbaşkanlığı diyorlar. Nasıl soracağız? Anca 400 vekil bir araya gelecek. Şimdi bugünkü düzende 400 değil 276 yeterli. Neden 400´e çıkıyor. Kimse yargıya götürmesin diye. Diyelim ki 400 vekili bulduk, mahkemeye gittik. Anayasa mahkemenin üyelerini başkan tayin edecek. Sizce adaletli olur mu? Benim tayin ettiğim hakim benim davama bakarsa burada adalet olur mu? Samimi olmak, gerçekçi olmak lazım. Getirilen felaketin boyutlarını görüyorsunuz? dedi.
?MECLİSTEN YETKİLER ALINIYOR?
Kurtuluş Savaşı´nı yöneten meclisten bütün yetkilerin alınacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu; ?Öyle yetkiler veriliyor ki bütün bakanlar, yardımcılar, valiler, savcılar, hakimler vs. bir kişi bir kararname ile bir anda değişebilir. Peki Türkiye Cumhuriyeti devleti bu kadar ucuz mu? Oysa bugün bu yetkilerim büyük bir kısmı parlamentoda. Tek adama bütün bu yetkiler veriliyor. Vicdan denilen bir şey var. Hepimizin düşünmesi lazım. Atatürk´e verilen bir yetki buna da veriliyor. Meclisi tek başına feshetme yetkisi. Parlamenter demokratik sistemde cumhurbaşkanının meclisi feshetmesi için seçimden sonra 45 gün içinde hükümetin kurulamaması lazım. Feshedecek kişi bir partinin genel başkanı. 600 vekilin olduğu bir parlamentoyu hiçbir gerekçe göstermeden feshedecek. İzin verecek misiniz? Bu Türkiye´yi ateşe atmaktır. Balıkesir´in Kuva-yi Milliyet tarihinde önemli bir yeri vardır. Balıkesir sıradan bir kent değildir. Biz meclisi neden önemsiyoruz. Kurtuluş savaşını yönettiği için. Bu kadar önemli bir meclisten yetkileri alıyoruz. Yazıktır günahtır bu devlete? açıklamasında bulundu.
?DEMOKRASİ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ?
?Biz demokrasi içinde birlikte yaşamak istiyoruz´ diyen Genel Başkan açıklamasının devamında; ? Farklı kimliklerimiz olabilir ama birlikte yaşamak istiyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Şimdi diyoruz ki ülkeyi tek bir adam yönetsin. Akıl var mantık var. Cumhurbaşkanının bir danışmanı 16 Nisanda yeni bir devlet kuracaklarını söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinden neden rahatsızlık duyuyorsunuz? Bize bu milleti altın tepside sunmadılar. Emin olun anlamakta zorluk çekiyoruz. Neden rejimi değiştiriyorsunuz?? ifadelerine yer verdi.
?MEMLEKETİN SORUNLARINI ÇÖZMÜYOR?
Anayasa değişikliğinin memleketin sorunlarını çözmediğini savunan Kılıçdaroğlu; ?Anayasa değişiklikleri memleketin hangi sorununu çözüyor? Ekonomiyi, tarımı, terörü vs. çözüyor mu? Bunun bir partiyle ilgisi yok. Bu ülkenin kaderini belirleme oylaması. 15 yıldır iktidardalar. 15 yıldır terörü önlemek istediniz de biri size engel mi oldu? Parlamentoyu ayak bağı olarak görüyorlar. Yetkisi alınan parlamento güçlü mü olur? Güç sayıyla olmaz, akılla olur. Sayıyla olsaydı 600 vekil az bunu 5 bin yapın derlerdi. Hem yetki alınacak hem güçlü parlamento denilecek. Öyle güçlü ki vekiller soru soramıyor. Demokrasi kültürümüzü kökünden dinamitliyorlar. Bir kişinin aklı bir tarafa 80 milyonun aklı bir tarafa. Buna evet diyor musunuz?? dedi.
?FRENİ OLMAYAN KAMYON..?
?Freni olmayan kamyona 80 milyon kişi biniyor´ diyen Kılıçdaroğlu sözlerinin devamında; ?Freni olmayan bir kamyona 80 milyon kişi biniyor. Buna izin verecek miyiz? Bunun partisi yok. Nereye gittiğimiz belli değil. Bunları anlattığımda rahatsız oluyorlar. Miting yapıyorlar. Mitingin konusu Kemal Kılıçdaroğlu. Reklamın kötüsü olmaz. Ama işi hakaret boyutlarına vardırıyorlar. Siz 3´ünüz gelin ben tek başıma geleceğim. Üstelik ben TV ayrımı da yapmıyorum. Ayrıca gazeteci ayrımı da yapmıyorum. Dünya kadar havuz medyasından gazeteciniz. Var. Gelebilirler mi? Adım gibi biliyorum ki gelemezler? dedi.
?TÜRK HALKI DEMOKRASİDEN YANA?
Bütün baskılara rağmen Türk halkının demokrasiden yana olduğunu dile getiren Genel Başkan; ?Biz kim olursa olsun demokrasiyi savunuyoruz. Pazar günü sandığa gitmek çok önemli. Sandığa gitmek hayır oyu kullanmak ve bunu gelecekte torunlarına aktarmak çok önemli. Bugün Pazar pikniğe gideceğim demeyin. Gideceksiniz sandıkta kahverenginin altına onurla gururla bir hayır damgası vuracaksınız. Bunu yapınca göreceksiniz bütün baskılara rağmen Türk halkı demokrasiden yana oldu.
Herkes şundan emin olsun. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Görüşlerimiz farklı olabilir ama bir arada huzur içinde, kardeşçe, barış içinde yaşamak istiyoruz. Ülkemizin dünyada itibarı olmasını istiyoruz. Dünya ile kavga etmemek istiyoruz. Son 2 yılda bir tek komşumuz bile kalmadı. Alanya´da esnaf turist duasına çıkıyor. Turisti getirmeyene ders vereceksiniz önce.
İş dünyası için de çok önemli. İş dünyası can ve mal güvenliğini bekler. Öyle bir yetki veriyoruz ki ülkenin her hangi bir yerinde OHAL ilan edebilecek bir kişi. MGK neden kaldırılmak isteniyor? Ya yanlış yapılırsa. Emniyet müdürlerini, valileri paralel devlete teslim ettiler. Hepimizin düşünmesi lazım. Herkese büyük görev düşüyor. Bu ülke için 12 saat 24 saat çalışmaya devam edeceğim. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Sizlerden yüksek bir hayırlı haber bekliyorum? diye konuştu.
