CHP Balıkesir Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Namık Havutça, AKP'nin talihsiz açıklamalarına bir yenisi daha eklediğini belirterek, AKP'nin köy ve köylüler üzerindeki planı adım adım işletiliyor. Köyler mahalleye dönüştürülerek tüzel kişilikleri nedeniyle ellerinde olan haklar alınıyor.
Köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerinin muhtarlıkların kapatılmaması için hiç bir neden bırakılmıyor. Bu 6360 sayılı kanun bunu mümkün kılıyor. Bir AKP ilçe başkanı kalkıp biz köy muhtarlıklarını seçimden sonra kapatmayacağız, bu mahalleleri birleştirmeyeceğiz diyemez. AKP kanunu çıkartmasının temel amaçlarından biri budur dedi.
AKP Gönen İlçe Başkanı Servet Bıyık'ın yaptığı açıklamaları talisizlik olarak değerlendirdi. Havutça, AKP'nin iddia ettiği gibi köylünün ve halkın kafasını karıştıranların yine AKP'liler olduğunu, bu açık bir dille kamuoyuyla paylaşmalarını beklemediklerini söyledi. Havutça, Bu kanunda insan yoktur. Bu kanunda köylü yoktur. Bu kanunla Bu kanun 75 milyonun kanunu değil bu AKP'nin kanunu! Bu halkın iradesini açıkça beyan etmesine rağmen, beldemi, köyümü kapatmayın demesine rağmen halka karşı yürürlüğe konulmuş bir kanun. Hatta ve hatta içinde AKP'lilerin bile itirazına maruz kalan bu kanun 75 milyonun kanunu değil Recep Tayyip Erdoğan'ın padişahlık arzularının kanunudur diye konuştu.
CHP Balıkesir Milletvekili Havutça'nın yazılı açıklaması şöyle:
AKP, talihsiz açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. AKP hükümetinin Türkiye için tasarladığı idari yapıdan bihaber yerel parti yöneticileri, AKP hükümetinin köyler ve köylüler üzerindeki planlarını saklayan açıklamalar yapıyor. Gerçekleri bilmedikleri için, bilip de söylemeye korktukları için ya da parti üst yönetimlerinden kendilerine anlatılmadığı için gerçekleri ortaya çıkaranlara saldırmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar.
AKP'nin köy ve köylüler ilgili tasarladığı plana şöyle madde madde bir göz atalım:
6360 Sayılı Kanunla köy tüzel kişilikleri sona eriyor ve mahalle statüsüne dönüştürülüyor.
Bu kanunun 1'inci maddesi şöyle diyor:
Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
5393 Sayılı Belediye Kanunun 9'uncu maddesinde ise,
Mahalle, muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilir. Belediye sınırları içinde mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, bölünmesi, adlarıyla sınırlarının tespiti ve değiştirilmesi, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile olur hükmü yer almaktadır.
6360 sayılı kanunun 15'inci maddesi ile 5393 Sayılı Belediye Kanunun 9'uncu maddesi 2'inci fıkrasına Belediye sınırları içinde nüfusu 500'ün altında mahalle kurulamaz hükmü eklendi.
6360 sayılı kanunda köy tüzel kişilikleri kaldırılan ve mahalle statüsü alan yerleşim yerlerinin muhtarlıkların akıbeti belirsizliğinin koruyor. Çünkü, bugün için köy muhtarlıkları mahalle muhtarlıkları olarak kalsa bile yerel seçimlerden sonra belediye meclisleri kararıyla 5393 Sayılı Belediye Kanunun 9'uncu maddesi 2'inci fıkrasına dayanarak bu muhtarlıklar kaldırılabilecek.
6360 sayılı kanunda, nüfusu 500'ün altında kalan ve mahalleye dönüştürülen yerleşim yerlerinin muhtarlıklarının korunması hakkında bir hüküm bulunmuyor.
Köy tüzel kişiliğini kaldırdıktan sonra kim kalkıp diyebilir ki mahalleler birleştirilemez. Bu yetki belediye meclisinin. Bir AKP ilçe başkanı kalkıp şunu söyleyemez: Muhtarlıklar kapanmayacak. Bu kararı AKP ilçe başkanı değil belediye meclisi verecektir.
Bir AKP ilçe başkanı kalkıp Başbakan'a rağmen muhtarlıkları seçimlerden sonra kapatmayacağız sözünü verebilir mi? Başbakandan habersiz hiçbir şeyin yapılmadığı AKP'de ilçe başkanı muhtarlıkları kapatmayacağız ifadesini kullanabilir mi?
AKP Hükümeti'nin köy ve köylüler ile ilgili tasarladığı planları burada gün yüzüne çıkaran bir gerçeklik de şudur. 6360 Sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce İçişleri Komisyonu'nda görüşülürken, Alt Komisyon raporunun geneli üzerindeki görüşmelerde Hükümeti temsilen yapılan ve kayıtlara geçen açıklamalarda aynen şu ifade yer aldı:
Nüfusu 50, 100 gibi çok az olan köylere hizmet götürme konusunda yaşanan zorluklar ve hizmet götürme maliyetlerinin yüksekliği de dikkate alınarak yeni mahalle ihdasında 500 nüfus kriterinin benimsenmiştir
Köy Kanunu Tasarısı'nda yeni köy ihdasına yönelik bir nüfus kriterinin de öngörülmesi yönünde bir yaklaşım bulunmaktadır.
AKP'nin köy ve köylüler üzerindeki planı adım adım işletiliyor. Köyler mahalleye dönüştürülerek tüzel kişilikleri nedeniyle ellerinde olan haklar alınıyor. Köyden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerinin muhtarlıkların kapatılmaması için hiç bir neden bırakılmıyor. Bu 6360 sayılı kanun bunu mümkün kılıyor.
Çünkü, hizmet götürmede yaşanan zorlukları ve maliyetleri bahane ederek mahalleye dönüştüren AKP zihniyeti belediye meclislerinde sayısal çoğunlu alması durumunda bu planı bir adım daha ileri götürecektir.
Bu kanun 75 milyonun kanunu değil bu AKP'nin kanunu! Bu halkın iradesini açıkça beyan etmesine rağmen, beldemi, köyümü kapatmayın demesine rağmen halka karşı yürürlüğe konulmuş bir kanun. Hatta ve hatta içinde AKP'lilerin bile itirazına maruz kalan bu kanun 75 milyonun kanunu değil Recep Tayyip Erdoğan'ın padişahlık arzularının kanunudur.
