Altı yüz yıllık bir saltanat geleneğinin hüküm sürdüğü Anadolu topraklarında, bunun tam tersi olan bir “ulusal devlet” kurma tasarısının gerçekleşmiş olması hiç kuşkusuz Türk Tarihi için büyük bir devrimdir.
Osmanlı’nın küllerinden doğan, halk egemenliğine ve laiklik temeline dayanan Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal tarafından kurulmuştur.
Bu büyük devrimin hedefi; çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaktır.
Bu büyük devrim aydınlanmaya yöneliktir, aklın ve bilimin egemenliğini sağlamaktır.
Bu büyük devrim, düşünce devrimidir, yeni bir insan ve yeni bir toplum modelini oluşturmak içindir.
Ortadoğu da yaşanan savaşlar tüm kışkırtmalara rağmen Ülkemizde yaşanmıyorsa bu Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesindedir.
Bugün Ülkemizde yaşanan sorunların çözümü de Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya sarılmaktan geçmektedir.
Günümüzde, cumhuriyetin bu amaç ve hedeflere ulaşma yolundaki atılımlarını yok etmek üzere, içimizden ve dışımızdan bağrına saplanan hançerler vardır.
Cumhuriyetin temel nitelikleri yaralıdır.
Emperyalistlerin tüm az gelişmiş ülkelere uyguladığı, ulusal birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü parçalamak yolunda yoğun çabaları ve bu çabalara destek veren işbirlikçileri vardır.
İşbirlikçiler kimi söylem ve eylemleri ile Cumhuriyete meydan okumakta, Cumhuriyetten öç alma niyetindedirler.
Ancak asla unutulmamalıdır ki; Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk Partisi her türlü yıpratma çabasına karşın yıkılmayan ve asla yıkılmayacak olan bir Cumhuriyet kalesidir.
Bu inanç ve düşünceler ışığında, Cumhuriyetin doksan birinci yıl dönümünde, Cumhuriyeti bizlere armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ile dava arkadaşlarını ve tüm devrim şehitlerini şükranla anıyor tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramını coşku ile kutluyoruz.
