BANÜ ADT’den 21. Yüzyılda Kemalizm söyleşisi

BANÜ ADT’den 21. Yüzyılda Kemalizm söyleşisi

Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ömer Atagenç konuşmacı olarak katıldı.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu, ‘Aydınlanma Günleri’ başlıklı toplantılar dizisinin ilkini 19 Aralık akşamı Bandırma Yemen Kahvesinde gerçekleştirdi. ’21. Yüzyılda Kemalizm’  başlıklı toplantıya Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ömer Atagenç konuşmacı olarak katıldı.

İNCE: AYDINLANMA TOPLANTILARI BİR GELENEĞİN DEVAMI

Toplantının açılışında etkinlik ile ilgili bilgi veren BANÜ ADT Başkanı Gamze İnce: “ADT’lerin geçmişten gelen önemli bir geleneği bu Aydınlanma Toplantıları… Belirli bir konu hakkında hazırlanan öğrenci arkadaşlarımız bu toplantılarda sunumlar yaparak hem kendilerini geliştirme zemini buluyor hem de diğer üye arkadaşlarımız bilgilenmiş oluyor. Uzunca bir süredir çeşitli nedenlerle yapılmayan bu önemli etkinliği yeniden başlatıyoruz. Bu akşam da konuğumuz ADT geleneğinden yetişen çok değerli ağabeyimiz Ömer Atagenç. Kendisine geldiği için çok teşekkür ediyoruz” dedi.

ATAGENÇ: ATATÜRKÇÜLÜK BİR RETORİK DEĞİLDİR

Atatürkçülüğün bir retorik olarak kabul edilmemesi gerektiğini vurgulayan Atagenç: “Ben zaten Atatürkçüyüm, yaptığım her şey doğrudur, peşinden gittiğim siyasiler doğrudur, Atatürk’ü öven yazılar yazan herkes doğrudur’ demek otomatik olarak ve tümevarıma gitmek demek. Geçmiş dönemin birikimleriyle karşılaştırdığımızda bugün Atatürk ve onun düşüncelerine yönelik yazılıp çizilenler cidden problemli şeyler. Geçmiş dönemde çok bilgili, entelektüel isimlerin yazdığı eserler var ama onların yerine şimdi yazanların neredeyse hepsi sorunlu… Yüzeysel ve bizi bir yere vardırmayan şeyler. Doğan Avcıoğlu, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Bahriye Üçok, Muhammer Aksoy gibi aydınların yerine yenileri yetişmedi ve bunların eserleri de okutulmuyor, görülmüyor. Sürekli bir kahramanlık hikâyeleri, Kurtuluş Savaşı, Çanakkale sonra hop bugüne geliyoruz. Arada ne olduğunu bilmiyoruz. Atatürkçülüğü topluma anlatanlar ya emekli askerler, ya ne yazdığı sorunlu tipler. Artık toplum olarak okumayalım, araştırmayalım biri bizim yerimize okusun araştırsın, kürsüye çıkıp bizim hoşumuza giden şeyleri söylesin ve bizler de eve gidip başımızı huzurla yastığa koyalım istiyoruz. Hayır, bu değil! Şu an sunulan Atatürkçülük bizlere darbelerin hazırladığı bir Atatürkçülük modeli. 1930 yılların Atatürkçülüğü yani Kemalizm çok daha farklı, daha bilimsel, ilerlemeci ve kendini yenileyen bir düşünce akımıdır. O dönemin insanları hep bir tuğla koyarak ilerledi ancak 12 Eylül’de bunların hepsi bıçak gibi kesildi ve bir ezber bütünü çerçevesi oluşturuldu. Bundan çıkmaya çalışanlar vatan haini, Atatürk düşmanı olarak gösterildi. İlhan Selçuk’un, Atilla İlhan’ın eserleri haricinde 1980’den sonra faydalı eserler çıkmadı” dedi.

KEMALİZM VE ATATÜRKÇÜLÜK FARKLI KAVRAMLARDIR

1953 yılına kadar Atatürkçülük diye bir kavram olmadığının altını çizen Ömer Atagenç “İlk kez Arın Engin’in kitabında bu kavram geçmiştir. Soğuk Savaş döneminde, Demokrat Parti döneminde Amerikan sistemine çok daha ılımlı ve içi boşaltılmış bir Kemalizm’in adı Atatürkçülük oldu. Muammer Aksoy da iki kavramı birleştirdi ve Atatürkçü Düşünce Derneğini kurdu. Onun bu niyetinde bir kötülük yok ama Atatürkçülük kavramının ortaya çıkışı bu şekildedir. Kemalizm yerine neden Atatürkçülüğün ikame edildiğini de bilmek zorundayız. Soğuk savaş döneminde bu kadar Amerikan eksenli dönüştürülmüş Atatürkçülük meselesi 12 Eylül’den bize miras kalan çok daha sekter, çok daha donuk, fazlasıyla militarist ve oldukça milliyetçi söylemlerle daha statik ve durağan bir hale getirildi. Yalnızca bir şeyleri savunmaya yönelik bir anlayış topluma dayatıldı” dedi.

Ömer Atagenç sunumun sonunda öğrencilerden gelen soruları da yanıtladı. Ozan ERTUĞRUL



Anahtar Kelimeler: . Yüzyılda Kemalizm söyleşisi
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli